Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Operasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İşlem, Eylemce
- Mesken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut, Ev, Otru
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Korunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- İfrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Ece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel Kadın, Kraliçe
- Üşenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinmek, Tembellik Etmek, Yüksünmek
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- Nesnel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Objektif
- Dünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Toy, Yeni
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Sağlamlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye, Tekit
- Erk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar, Kudret, Kuvvet, Nüfuz
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Avutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Yarıyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömestr, Sömestri, Sömestir, Dönem, Sömestre
- Sarkıntı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Kundura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakkabı
- Yemeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tülbent, Çit, Değirmi, Yazma, Ayakkabı
- Oldu Bitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki
- Açar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Aperitif
- Yonmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontmak
- Ahenksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumsuz
- Tokgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Erzak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Yiyecek
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Çiftelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekmelemek
- Lale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- Cesaretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
- Başıboş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Hür, Kayıtsız, Avare
- Lüpçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Savaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruş, Cenk, Harp, Kavga, Muharebe, Mücadele, Sefer, Uğraşma, Didişme
- Kaydolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazılmak, Yazımlanmak, Kabul Olmak
- El Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaları, Yabancılar
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Fıttırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Muhabbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgi, Yarenlik, Söyleşi, Dostça Konuşma
- Yosma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç, Şen, Güzel, Taze, Fettan (Kadın)
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü