Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Bir Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Birtakım
- Efkârsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız
- Yoksunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahrumiyet
- Feribot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araba Vapuru
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Lağvedilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırılmak; Geçersiz Kılınmak, Feshedilmek
- İçkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Tebahhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Mucit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcı, Buluşçu, Bulman
- Asabileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Peruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç, Suni Saç
- Asalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parazit, Tufeyli, Abacı, Ekti, Otlakçı
- Etken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil
- Kamu Oyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Rey
- Terlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Bozgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Tehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
- Doldurulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmla
- Özlenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasret, Özlem
- Mesnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
- Karakulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emir Çavuşu, Haberci
- Eğmeçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Sahteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Döngel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muşmula
- İsim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, İnsan, Kişi
- Ponzalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovmak, Temizlemek
- Hissi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusal
- Taklitçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıcı, Maymun, Mukallit
- Boşluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Kofluk, Feza, Oyuk, Ara, Göz, Kesinti
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Mağdurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Şatafatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Cafcaflı, Görkemli, Lüks
- Mafsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğum, Eklem, Oynak
- Mağrur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünçlü, Gururlu, Kurumlu, Konur, Burnu Büyük
- Terslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
- Durumunda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- Hacim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylum, Cirim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü