Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Operatörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrahlık, Dizgicilik, İşletmenlik
- Aperitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açar
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- İptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silme, Bozma, Çürütme, Hükümsüz Kılma
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- Katılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- İntisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Taraftarlık
- Şişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Aşağılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret Etmek, Tenezzül Etmek, Tezellül Etmek, Boyamak
- Dirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, İyileşmek
- Zeng Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telefon Etmek
- Zırnık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metelik, Sıçanotu, Arsenik
- Sınalga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamera
- Afyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiryak
- Az Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz
- Yekdillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Dokunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ellemek, Batmak, Değinmek, Değmek, Dürtmek, Etkilemek, İlişmek, İlmek, Karıştırmak, Koymak, Sataşmak, Temas Etmek, Vurmak, Zarar Vermek
- Elde Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkarmak, Sağlamak, Temin Etmek, Ulaşmak, Uydurmak
- Dolap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fırıldak, Hile
- Temaşaya Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahnelemek
- Sesucaltan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör
- Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- Öygen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akciğer
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Vurgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksan
- Oylaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere
- Çözüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Hal, Yeçim
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Baştan Aşağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen
- İrs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Soyaçekim
- Muvazeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Ölçülü
- Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birader, Küçük Bacı, Küçük Kardeş
- Oyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkedilmek, Kazıklanmak
- Muaflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık
- Tümleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlık, Tümleyen Şey, Mütemmim
- Elit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin
- Şaka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Şarbon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık
- Halletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümlemek, Çözmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü