Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oryantalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
- Koloniyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Işıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Kaldıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manivela
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Ulusçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Parti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Kısım, Vurgun
- Son Teşrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasım
- Merhum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Kötümser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbin, Bozuk, Karamsar, Pesimist
- Evliya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Yatır, Veli
- Ender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
- Haşlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Ayakkabı Çekeceği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerata
- İntiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Havale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Göndermek, Ismarlamak, Yollamak
- Çıpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir
- Destroyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Savaş Gemisi, Torpido Muhribi
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- İnhidam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Pimpirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
- Hariflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunamak
- Maşrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğu
- Manyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkün, Müptela
- Bağışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muafiyet
- Rezervasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtım
- Nasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
- Ortakyönetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koalisyon
- Müteessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilenmiş, Üzülmüş, Üzüntülü, Etkilenen, Yerinmiş, Acımış
- Mütekârip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınsak
- Kısma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıntı, Taksir
- Tarihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
- Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- Etüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders
- Kuluçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurk, Kurk
- Şakuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Düşey
- Şar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Kent, Şehir
- Lep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Kenar
- Celallenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Büyüklenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü