Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü

• Pahalılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
• Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
• Hakkaniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hak, Adalet, Doğruluk, Nasfet
• Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
• Panel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkoturum
• Balon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
• Adap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Görgü, Usül, Yol Yordam, Töre
• Aralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Mesafe, Geçenek, Koridor, Yarı Açık, Kânunuevvel, Uygun, Elverişli Durum, Fırsat, Ayakyolu, Fasıla, Sıra, Vakit
• Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
• Sömestir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
• Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
• Bilgisayar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompüter, Elektronik Beyin
• Çıkışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun
• Alkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Eleğimsağma, Gökkuşağı, Alaimisema, Kavsi Kuzah
• Hint Bademi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kakao
• Şad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinçli, Neşeli, Sevimli, Sevinen, Memnun
• İrticacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici
• Devamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreksiz
• Yatışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Kırılmak, Sakinleşmek, Şiddeti Geçmek
• İncelmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham
• İlerlemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müterakki
• Maslahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstişare, İş, Mesele
• Huruç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Göç
• Beyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleme, Bildirme
• Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
• Yetişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Formasyon
• Toka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
• Lütufkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibar
• Kara Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
• Raptetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
• Öten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
• Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
• Calip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
• Akım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Akıntı, Hareket
• Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
• Bedbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı
• Muhrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
• Öbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deste, Grup, Küme, Yığın, Takım
• Öğle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün Ortası, Öğlen, Öğle Vakti, Günorta, Öğle Ezanı, Öğle Namazı
• Gani Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
• Bittabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla

Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü