Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Network kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
- Fevt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Yitmek
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- Işıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Değim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liyakat
- Korkulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- Soğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıklık, Kanaatkarlık
- Yargı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- İbibik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çavuşkuşu, Hüthüt
- Mütemayil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilimli, Meyilli
- Âciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Düşkün, Yetersiz, Eksin, Miskin, Zavallı
- Tevellüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğma, Doğum
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Protesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınama, İhtarname, Reddetme, Gıcırtı, Kabul Etmeme
- Boğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
- Hakaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Taşlama, Onur Kırma
- Çekiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Singin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç, Sindirilebilen, Hazmı Kaabil
- Mahkeme Kapısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Yemekhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşevi
- Küpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırga
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- İnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak Direme, Diretme, Direnim
- Gayritabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Sapık
- Emeksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Kolay
- Varol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Kartel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
- Alil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalıklı, Sakat
- Müzik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Musiki
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Resen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan Doğruya, Kendiliğinden
- Bijuteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Müsavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Beraberlik
- Belli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh
- Dönüşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahavvül; İnkılap
- Bilfarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutalım Ki, Sayalım Ki, Söz Gelişi
- Kalantor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı
- Dışarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşra
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü