Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Beyaz Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Sunulan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruz
- Ötede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Uyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Vurgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Muhtekirlik, Müptela, Soygun, Spekülasyon, İhtikar, İnme
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Ustalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, İş, Maharet, Marifet
- Arpacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İt Dirseği
- Tahtabiti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Destroyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Savaş Gemisi, Torpido Muhribi
- Peşkeş Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşkeş Etmek
- Yanka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Film
- Kıraathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- Çarpı İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurma İşareti
- Kürecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- Program kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlence, Bağdarlama, Tasarı
- Tağyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Değiştirme, Başkalaştırma, Özgertme, Başkalama
- Güveni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek, İnanmak
- Çıtkırıldım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmedüşer, Küseğen
- Kalıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Temelli
- Aklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbra Etmek, Temize Çıkarmak, Beraat Ettirmek, Beraat Kazandırmak
- Avize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asman, Çilçırak
- Radikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten, Köklü, Kesin, Köktenci
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet
- Üstüne Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Sıbyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- Konuk Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Solmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak, Ölmek, Pörsümek
- Göçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Yıpranmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- İleride kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekte
- Halaskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velinimet
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Katliam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırım, Soykırım, Kırın
- Zahmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Çile, Yorgunluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü