Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Beyaz Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Boz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Cebren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Yumuşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
- El erki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demokrasi
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Met kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarma
- İmdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Şimdi
- Angaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Konfor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Laçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laçın
- Mezalim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulümler, Kıyınçlar
- Talkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Telkin
- Muaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Şehirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentçi
- Bijuteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takı
- Katiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
- Vezin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
- Ezel Ebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebediyen
- Bitirim Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane
- Bozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öçürge, Silgi
- Kumar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun
- Aferizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarcılık
- Pragmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsal
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Yamuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şibih, Münharif
- Panik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Ürkü
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Monte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- Taksimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüntüler
- Kabartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek, Çıkıntı, Kabarcık
- Reçine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgı Özdeği, Akındırık, Ağaç Sakızı
- Rahatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
- Katil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürme; Cani; Öldürücü, Ölüme Neden Olan
- Özellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni, Hassa, Husus, Hususiyet, İlim
- Sallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak, Savsaklamak, Savurmak, Yellemek, Hareket Ettirmek, Baştan Savmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü