Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Selikasz ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Şeytan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İblis
- Çitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleştirmek, Çitilemek
- Baldırı Çıplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşsiz, Serseri, Şirret
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Kazıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Müselles kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
- Kabadayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
- Sakman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız
- Bitirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatim, İkmal, Kat, Mezuniyet
- Sakınmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Pek, Pervasız, Cesur, Yürekli
- Matah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimse, Mal, Eşya, Şey
- Teberru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Bağış
- Nazaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Kırıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Hasbıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dertleşme, Söyleşi, Halleşme
- Söz Gelimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi
- Darıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Özlemek, Sağınmak
- Casus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
- Kuruyasıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Bekas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulluk
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Sarahaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça
- Prezant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtımcı, Sunumcu
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Natura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğa
- Küf Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Atalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik
- Kemiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin
- Operatörlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrahlık, Dizgicilik, İşletmenlik
- Kuşatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka
- Kolpo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
- Avuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Hamhalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Kuru
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Görüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fikir, Yargı
- Mıncıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örselemek, Sıkmak, Ellemek
- İçindekiler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü