Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sigara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çilim
- Araz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İlinek, Bulgu, Semptom
- Hele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Özellikle
- Despotizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorbalık, İstibdat
- Yağsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Zayıf
- Ucuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehven, Adi, Bozuk, Erzan, Hesaplı, Makul, Düşük Ederli
- Ferişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melek
- Keyifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Rahatsız
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Bıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
- Söz Gelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Örneğin, Söz Gelimi, Temsil
- İstek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
- Alev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaz, Yalım, Alaz, Kıvılcım, Şule, Yalın
- Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek
- Bevvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapıcı
- Navlun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Kirası
- Rekabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmak
- Gök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
- Takvim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dallık, Gündizme
- Mutekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Hükümdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taht
- Havza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Mıntıka, Tekne
- Tayyareci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçman
- Yalınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırılçıplak
- Kervansaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Han
- Hazırlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Edinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Sahip Olmak, Kazanmak, Olmak, Yapmak, İktisap Etmek
- Koleksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriktiri, Toplak
- Çatal Ağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delta
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Onamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tensip Etmek, Tasvip Etmek
- Ruzname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündem
- Masat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileği
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
- Bağırsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Abdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İfadeli, Letafetli, Manalı, Sulu, Şıralı, Taravetli, Tesirli
- Tedarik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Sağlamak, Temin Etmek
- Bindirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zam
- Gerçekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Tutmak, Tahakkuk Etmek
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü