Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tesis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kuruluş, Kurum
- Dominant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
- Gözü Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Cesur, Yiğit, Korkusuz
- Kalaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Kâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
- Cisim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde, Gövde, Beden, Vücut, Varlık
- Ham Mal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ham Madde
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Donatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Sövmek, Süslemek, Teçhiz Etmek
- Ban Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Söğüdü, Sorgun
- Adım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişim, Hamle, Etap, Aşama
- Yitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp, Zayi
- Kuran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam-ı Kadim, Mushaf
- Vurma İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpı İşareti
- Prenses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinz
- Sabreylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabretmek
- Vicdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsel Güç, Bulunç
- Gıcırı Bükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Yersiz, Zoraki
- Cızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, İz
- Org kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erganun
- Miskinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıymıntılık, Uyuşuk
- Mebzuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Kümelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığmak
- Kucaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak, Sarılmak, Sarmak
- Yatıştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştıran, Sakinleştiren, Müsekkin, Trankilizan
- Gidi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Muntazam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu
- Bıkkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanmış, Bezmiş, Yanık
- Mükellefiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük
- Engellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Hapsetmek, Karışmak, Kösteklemek
- Karartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahlık
- Almanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Tutunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Dayanmak, Direnmek, Kullanmak, Sataşmak, Yerleşmek
- Dosya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizeç, Şahsi İş
- Mefruşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
- Bulunmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
- Cam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçki, Kadeh, Pencere, Şişe, Sırça
- Kayırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimasçılık
- Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
- Beddua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Lanet, İlenç
- Fikrisabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü