Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tezyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Çoğaltma
- Keşfeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif
- Mahsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- İmtihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınav, Sınama
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Setretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Kılıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tığ
- İstirham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarma
- Muhacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Münfail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın
- Taşıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakil, Transfer
- Sağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Kusursuz, Berk, Ciddi, Dayanıklı, Dek, Dinç, Gürbüz, Güvenilir, Metin, Muhakkak, Muhkem, Oturaklı, Pek, Üstelik, Zinde
- Taşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
- Kantitatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niceleyici
- Faizsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üremsiz
- Spesiyalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel Yemek, Özellik
- Yanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Et kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ten
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Alçak Gönüllülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Mürebbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitici, Eğitmen, Dadı
- Alt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek
- Rota kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Gidiş Yönü
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- Temkinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ilımlı, Ölçülü, Sakınımlı
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Kaptan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efe
- Mağaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satım Evi, Dükkân, Salon
- Zıddiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık
- Yolcu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Semih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli Açık
- Misal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Emsal, Numune, Benzer, Eş
- Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim
- Taaccüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma
- Küsmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küs
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Durum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozisyon, Boyut, Gidiş, Hal, Hâl, Hatır, Hava, Hesap, Kalıp, Keyfiyet, Konum, Manzara, Mevki, Tavır, Vaziyet, Yağday, Yer, Davranış, Halütavır
- Çarpıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptırmak, Eğriltmek, Yamultmak
- Vazgeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak, Dönmek, Geçmek, Terk Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü