Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Kanun Maddesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
- Hal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pazaryeri
- Sıyrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşanmak, Çıkmak, Kurtulmak
- Fen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Bilim, Hile
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Kahretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek
- Sandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayık
- Yeleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havadar
- Neci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne İş Yapar?
- Bıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Selen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses
- Carcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Korte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flört
- Kültür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Ekin, İrfan, Medeniyet, Tarım, Ekinç, Hars
- Islahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
- Taraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlı
- Esmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürmek
- Viranelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı
- Temas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
- Diyelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehçe
- Kentsoylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burjuva
- Şen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenceli, Neşelendiren, Neşeli, Sevinçli
- Yığılışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Gebeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Skrayper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç
- Velur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Diyesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Hâlde
- Fesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
- Bihaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Habersiz, Bilgisiz
- Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Düzelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme
- Çıngıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakıl
- Ağırbaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
- Ciddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Gerçek, Salmaklı, Tehlikeli, Endişe Veren, Ağır, Vahim, Kritik, Gülmeyen, Güvenilir, Sağlam, Önemli, Vahim, Vakur, Veznin
- Alay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafiye, Zurba, Kortej, Hep, Bütün, Küçümseme, Tüm, Herkes, Bayram, Lağ, Meze, Söz
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- Küsmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü