Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Trenkot ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Başörtülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarplı, Örtülü
- İktiza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gereklik, Gerekme
- Ziya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Aydınlık, Nur
- Sanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birsam, Halüsinasyon
- Mazhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak
- Ejderha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Ejder, Büyük Yılan
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Bölünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üleşmek
- Filtre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç, Süzek
- Vaktizamanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- Muamele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Davranış, İşlem, Yol, Yöntem, İz
- Yenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet
- Elektriklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Yük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
- Yabanıllık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Ceberut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz, Zorba
- Epilepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Sara
- Donuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mat; Uyuşuk
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
- Tanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahitlik
- İmansızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca
- İncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet
- Ekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Nan, Nanıaziz, Kazanç, İş, Ekim Yapmak, Serpmek, Savuşmak, Atlatmak, Aş, Dikmek, Yemek
- Karakutu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırdaş
- Oryantalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilim, Şarkiyat
- Muta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Üzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
- Hata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galat, Günah, Kusur, Suç, Yanılgı, Yanlış, Yanlışlık, Zühul, Ağdık, Yanılma
- Mucit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcı, Buluşçu, Bulman
- Enikonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, İyiden İyiye, Adamakıllı, İnce, Oldukça
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Dekoratif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermelik
- Nakliyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- Atik Tetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik
- Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endamlı, Uzun Boylu, Boylu Boslu
- İstimlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamulaştırma
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü