Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yalkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Fert; Kendi Başına, Münferit
- Nadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil, Kaba, Kötü, Görgüsüz, Nobran
- Çakırdiken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deveelması
- Mesabesinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde
- Halik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
- Derakap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Şefkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen, Müşfik
- Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Büyümek, Dayanmak, Erişmek, Gelişmek, Gitmek, İdare Etmek, Olmak, Öğrenmek, Takip Etmek, Ulaşmak, Uzanmak, Üremek, Varmak, Vasıl Olmak, Kafi Gelmek
- Doğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Namuslu, Dürüst, Yasal, Gerçek, Güzel, Hak, Hakikat, Harbi, Sadık, Sevap, Tamam, Yakın
- İmza Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol Çekmek
- Reform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme
- Yalanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekzip
- Değinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Temas Etmek, İlişmek
- Odalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişah, Cariye
- Meneşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Hudutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırsız, Sonsuz
- Korunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak, Sığınmak
- Mahsusen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Andropoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaş Dönümü
- Nakıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Eksik, Noksan
- Halat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
- Maden Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mineral Suyu
- Otonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerklik, Muhtariyet
- Vasıflar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evsaf
- Ruz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- Bulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek, Sürülmek, Sirayet, Çatmak, Çıkmak, Girmek, Sataşmak, Sirayet Etmek, Sıvışmak
- Müfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beleş
- Cebi Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Evveli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Lağım Döşemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanalizasyon
- Akaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Dren, Ark
- Artı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif, Toplama İşareti, Zait, Fazlalık
- Güdücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban, Sürücü
- Kesafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Yoğunluk
- Gerdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunluk, Gerdanbent
- Fırdolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepeçevre
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Razı Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlünü Etmek
- Nağme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Melodi, Terane, Nota
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü