Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapmacık
- Bloke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak
- Mütehavvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Söylenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Çıkışmak, Eleştirmek, Sızlanmak, Yakınmak
- Perşembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma Akşamı
- Satıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayi, Tüccar, Esnaf
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Bomoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kollu Hamam Havlusu
- Karasakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Vakıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Farkında Olan
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Satılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Gitmek
- Hışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gazap, Hiddet, Öfke
- Gıpta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmrenme
- Uyuklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
- Şahitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıklık
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- İletişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirişim, Haberleşme, Komünikasyon, Muhabere, Ünsiyet
- İşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylak, Boş, Avare
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- Nezaketsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabalık
- Şanson kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melodi, Şarkı
- Bal Özü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nektar
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Protesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınama, İhtarname, Reddetme, Gıcırtı, Kabul Etmeme
- Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Sanduka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
- Müstenkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser
- Kızıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- İsabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Değmek, Gelmek, Kazanmak, Rastlamak, Vurmak
- Zaviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak
- Zıpzıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- Münevver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Ziyalı
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Palazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
- Göçük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Çökük, Yıkıntı, Çöküntü
- Genelev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhane, Koltuk
- Sönük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Zayıf
- Çelebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen
- Nom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun, Yasa
- Sese Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü