Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kakavan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Budala
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- Fevvare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye
- Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Karaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karartı, Leke
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Palazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
- Regülâtör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleç
- Tomruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şalban, Tir
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Gözükme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezahür
- Höyük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgan, Tepe
- Revzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Dergi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecmua, Sütun
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Üşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek
- Kolpo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere
- Dinleme Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Koyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Katı, Tok, Yoğun
- Dinlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatil
- Dini Hikaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menkıbe
- İşkillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, Pirelenmek, Şüphelenmek
- Silindir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubur, Yuvak
- Niyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarma, Dilek, Yakarma
- Bozulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arızalanmak, Ekşimek, İçerlemek, Kulumak, Sınmak, Yozlaşmak
- Alak Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çim
- Hızar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıçkı, Biçki
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Hicviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik
- İnkılâpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşümcü, Devrimci
- Makara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel
- Sağman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağılan, Sağımlı, Sütlü
- Halt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabahat Etmek, Sefihlemek
- Kaygılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Meraklanmak
- Neciplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet, Efendilik
- Yaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Dayak Olmak, Söykemek
- Çarpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğri Büğrü, Kötü
- Zevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü