Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Sınav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, İmtihan
- Feribot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araba Vapuru
- İleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Mütekait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli
- Cefengiyat Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
- Aheste Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Kasaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Belde, Bucak, Kent
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Işıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Aydınlık, Mutlu, Ziyalı
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Saypa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Sevecenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şefkat
- Tatbiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamalı
- Muayyen Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek
- Segmantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimleme
- Tasarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
- Peçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Nikap, Sır
- Ayakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelci, Gezici Satıcı, Çerçi, Hizmetçi
- Tırıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
- Başçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder
- Halsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansızlık, Bitkinlik
- Keyfiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Kalite, Nitelik, Sıfat
- Egoist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Gereksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç Duymak, Muhtaç Olmak
- Ağlatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tragedya, Trajedi
- İmansızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnançsızca, Acımasızca
- Seviyesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysiz, Bayağı
- Yaratan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucit
- Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
- Hayat Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Ferda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın
- Kriminoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçbilim
- Sıhhi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıklı
- Yabansımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf Bulmak
- Kimyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimyasal
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü