Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eksiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Yenirce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Hakim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıç, Başat, Yargıcı, Bilge, Filozof
- Destan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçaklama, Boy, Epope
- Epigrafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıtbilim
- Şakımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötmek, Söylemek
- Vurdumduymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz, Aldırışsız, Duygusuz, Duvar Yüzlü, İtinasız, Lakayıt, Anlayışsız, Kavrayışsız
- Bitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek, Tamamlanmak, Son Bulmak, Bayılmak, Beğenmek, Çıkmak, Dinmek, Erimek, Geçmek, Kurtarmak, Sonuçlanmak, Yetişmek
- Selikasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat
- Beyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Süprüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp, Zirzibil
- Demagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Avcısı, Halk Dalkavuğu
- Çizik Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- Ulaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, Rabıta, Temas, Aktarma, Münakale, Gidiş Geliş
- İşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Etkilemek, Geçmek, Gitmek, Nakışlamak, Yürümek
- Muzlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Karanlık
- Dalaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dövüş, Dalaşma, Gürültülü, Arbede
- Nazar Boncuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
- Kenger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Enginarı, Eşek Dikeni
- Valf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vana
- İstişare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışma, Maslahat, Müşavere
- Yüksek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce
- İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İçtima, Meclis, Oturum
- Ön Deyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet, Ön Söz
- Mısır Tavuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
- Duruş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi, Sekte
- Yatırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevduat, Plasman, Maya
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Polo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevgen
- Lisaniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi
- Garantilenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinleşme
- Acıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazin, Trajik, Dramatik, Üzücü, Dokunaklı, Feci, Gussalı, Kederli
- Senelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Gölge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet, Röfle, Siluet
- İcat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Bulma, Bulgu
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Böbürlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklenmek, Övünerek Kabarmak, Kurulmak
- Parabol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai
- Belgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Sarih
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü