Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hamarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Rantçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüpçü, Getirimci
- Ölçümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslamlamak, Muhakeme Etmek; Takdir Etmek
- Bedaheten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, İrticalen
- Tedris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Ders Verme
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
- Ekin Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftlik
- Kala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmış
- Banağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Söğüdü, Sorgun
Doğrusu Ban Ağacı şeklinde yazılır.
- Maltalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu
- Ödül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Mükafat, Mükâfat
- Yatışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükunet
- Zelzele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Sarsıntı
- Açgözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harislik, Heves, İhtiras, Tamahkârlık
- Dalaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
- Endoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçderi
- Telakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Değerlendirme, Görüş
- Emlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt, Taşınmazlar, Gayrimenkul
- Lenf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akkan
- Nizami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Kurallı
- Selinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Sel; Selin Yolu
- İstiare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
- Viladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğuş
- Gönençli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh
- Islahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
- Muhafazakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Rehberlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuzluk
- Hazırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Tedbir
- Reçel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Murabba
- Barış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulh, Hazar, Müsalaha, Barışmak
- Yazıklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Evcilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Meydana Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serdetmek
- Gönenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Refah, Rahatlık Ve Varlık İçinde Yaşama
- Mucip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerektirici
- Müdafaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma, Direnme
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü