Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hazne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Hazine
- Farklandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz
- Teşebbüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişme, Girişim, Deneme, El Atma
- Mezat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma
- Sağaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- Seçki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldeste, Antoloji
- Torlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Genç, Toy, Hergele
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Hariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış, Dışarı, Müstesna, Dahil Değil
- Bağıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nispet, Görelik, İzafet, İzafiyet, Bağlılık
- Rakiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet
- Kesene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözleşme, Mukavele; Abone
- Bayağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
- Ertelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geciktirmek, Tehir, Atmak, Savsaklamak, Sonraya Saklamak
- Cüsse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Yapı
- Epope kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Hakikatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız
- Broşür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitapçık, Risale
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Gayrimakul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçma
- Kazançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi
- Ağmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkmak, Düşmek, Yükselmek, Yağmak, Kaymak, Akmak, Havalanmak, İnmek
- İtap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak
- Mat Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşalamak
- Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Umursamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Lakayıt
- Seki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça
- Üstelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Caba, Fark, Güçlü, Kuvvetli, Sağlam
- Mevkuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuklu
- Zahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muttaki
- Kerrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpım Tablosu
- Tasdikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylı
- Hançer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Güneş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Atasözü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav
- Gücenik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Milliyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü