Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kaybetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
- Çapulcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmacı, Çapkıncı, Kuldur, Talancı
- İkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmazlık, Tefrika
- Kaydetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Yazmak, Yazımlamak, Saptamak, Almak, Karşılamak, Not Etmek
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Suçüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cürmümeşhut
- Samimiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenliksiz
- Deşarj Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Rahatlamak
- Zihin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlak, Bellek, An, Bilinç, Dimağ, Hatır, Kafa, Yâd
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Şırakkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Üzgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa, Eziyet, Sıkıntı, Eza
- Zevküsefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
- Hisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Fıtrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilkat, Yaradılış
- Bicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Başarılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffak, Kalburüstü, Kudretli
- Bildirişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletişim
- Tavış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Üstünlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galebe
- Sincap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Cengâver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı, Cenkçi, Savaşkan, Vuruşkan
- İptidai Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim
- Andırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Iraklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Ratıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaş
- Çeyrek Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeyrek
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Feodal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik
- Salhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanara
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Beyanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demeç, Bildiri
- Atış Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balistik
- Uğraştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul Etmek
- Sünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Uzamak
- İnzal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Bilinçlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Güvey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Küreken, Yezne
- Çençen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Har kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın, Sıcak, Yakıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü