Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Verecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Gür Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürül Gürül
- Kitaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- İpotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
- Gerzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Zekalı, Aptal
- Yargılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri, Muhakeme
- Müziç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıcı
- Batkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müflis, Derin Çukur
- Yıldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Duru
- Şereflendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşrif
- Yitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Sönmek, Yok Olmak, Fevt Olmak, Telef Olmak
- Bent Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
- Havai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, Uçarı, Uçan, Hoppa
- İnce Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Takılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
- Gıybet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Oku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Güdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saik
- Serpilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Yeğinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddet
- Alakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Kargaşalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
- Şikâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet, Av
- Donanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- Spesiyalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel Yemek, Özellik
- Zemberek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay
- Çerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
- Velur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadife
- Affeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek
- Müsterih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sakit, İçi Rahat, Erinçli
- Olanaksızlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsızlaştırmak
- Palazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Gelişmek
- Tıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekimlik, Sağlıkbilimi, Otacılık
- Kayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayın Ağacı
- Ortakça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
- Yırtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Temizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Arınmak, Aklanmak
- Aşiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak, Uruk, Boy, El, Tayfa
- Yansıtaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reflektör
- Erbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü