Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yansıtaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reflektör
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Ur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Şiş, Tümör, Yenitüreme
- Konsept kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Görüş, Kavram, Tarz
- Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Uşak Saldırma
- Çıkış Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış
- Pars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çine, Kaplan, Leopar, Pelenk
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Tecrübe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Sınamak
- Perde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Paravan, Zar
- Ödün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taviz, Ödünleme, İvaz, Tavizat
- Soy Sop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl
- Yan Yan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlamasına
- Asıntı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Eksi Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Gerçekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Doğrudan, Fiilen, Hakikat, Hakikaten, Nitekim, Sahi, Sahiden, Yakinen
- Otizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçekapanış
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Koruyucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hami, Kalkan, Muhafız, Vaki
- Göğermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morarmak
- Mihmandar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Şalban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tomruk
- Tümleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlık, Tümleyen Şey, Mütemmim
- Lanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Kötü, Kargış, Beddua, Kargıma, Berbat
- İşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
- Çalkalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkamak, Elemek
- Derk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Algılamak, Anlamak, Kavramak
- Gril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Izgara
- Sarnıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı, Kagir Saklak, Su Deposu
- Antlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahitleşmek
- Japon Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Afyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiryak
- Uhuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeşlik
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Entrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dek, Hile, Oyun, Dolap, Desise
- Değişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişmek, Değiştirmek, Dönmek, Mübadele Etmek, Yürümek, Tahavvül Etmek, Tebeddül Etmek
- Daru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç
- Denyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Emanet, Rehin, Sersem
- Tosbağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplumbağa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü