Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nüksetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek
- Cilvelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkırdamak
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Tabii kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal, Olağan, Saf
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
- Devrimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılapçı, İhtilalci
- Gamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasalanmak, Kaygılanmak, Üzülmek
- Açık Saçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Müstehcen
- Benzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Benzer, Eş, Tıpkı
- Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme Kebap
- Barışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Yaşarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
- Muhafazakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutucu
- Konsensus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşma, Anlaşma
- Süssüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çıplak, Düz, Sade, Yalın
- Dadanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Vekillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmanlık, Bakanlık, Vekâlet
- Mimoza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amber Çiçeği
- Zem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergi
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Tedirgin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Dokunmak, Sarmak, Yemek
- Tıraş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazımak
- Velvele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Bağrışma, Yaygara, Patırtı
- Salt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Sırf, Yalnız, Arı, Mutlak, Yalnızca, Saltık
- Arzu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Kuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesil, Jenerasyon, Kemer, Göbek
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- Rekabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmak
- Direngen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı, Anut, Muannit
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Adamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalnız
- Tatbik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Saçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Serpmek
- Antipatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimsiz, Soğuk, İtici
- Çamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Harç
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Plaçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapul
- Dileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica, Talep
- Tarazlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengelemek
- Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü