Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Palavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Yalan Söz, Balon, Yalan Danışma
- Zıngıl Zıngıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Aldırmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lâkayt, Kayıtsız, Rahat
- Meşveret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışmak
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
- Kul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bende, Köle, Karavaş
- Karık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark
- Emsalsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşsiz, Benzersiz, Tek
- Yararlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifade, Faydalanma
- Akis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankı, Yansıma, Tepke, Zıt
- Morto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Bebek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bebe, Körpe, Çağa
- Emir Subayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaver
- Tertip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlamak, Sıralamak, Dizmek, Düzmek, Düzen Vermek, Düzenlemek
- Nakışsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeksiz
- Milyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekmen
- Şaşırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize
- Peyke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedir, Kerevet
- Süreyya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülker
- Ütilitarist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararcı
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Açık Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Enformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıklaşma, Salıklaşım, Bilişim, Haberleşme, Danışma, Tanıtma
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Dizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Panter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pars
- Vizüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görsel
- Eşkâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekil, Biçim, Görünüş, Kılık
- Gündüz Gösterimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matine
- Kalaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahtekâr
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Böğürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğürmek
- Yaralanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, İncinmek, Kırılmak
- Çerçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci Esnaf; Tuhafiyeci
- Sungu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Takdime
- Daldalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barınmak
- Yetenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabiliyet, Beceri, İstidat, Kapasite, Kudret
- Katman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kat, Tabaka
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü