Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Valiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bavul, Camedan
- Oyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Halvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuytu
- Avunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Teselli Bulmak, Müteselli Olmak, Oyalanmak, Aldanmak, Yetinmek
- Rendelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaçlamak
- Köken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
- Bilgicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safsata, Sofizm, Safsatacılık
- Cırcır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Tekerlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, Dönmek
- Vukufsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Olağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
- Kalpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- Vurgunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Spekülasyon
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Umar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Hastalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrılıklı, Çürük, Marazi, Yarım, İğcil, Mariz
- Abanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
- Edepli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmalı, Utlu, Faziletli, İnce, Nazik, Uslu
- Sopalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek
- Yamukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğiklik
- Hesaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş, Hesaplanmış, Ölçülü, Tedbirli, Tutumlu, Ucuz, Tasarlanmış
- Nitelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Damga, İlim, Kalite, Keyfiyet, Mahiyet, Renk, Vasıf
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Yer Yuvarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yerküre
- Ufalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- İdrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Erişme, Algı, Dimağ, Akıl Erdirme
- Türlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Çeşitli, Kabil, Muhtelif, Tür
- Şaşaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Tantana, Parlaklık, Parıltı
- Ezinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azap
- Eğik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmiş, Eğri, Meyilli, Mail, Şev
- Sevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğa
- Car kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlan, Zar
- Telef Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Islanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- İlişkilendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak
- Ebeveyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne, Baba, Ata Ana, Valideyn
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü