Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Kenar
- Ayrıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Detay, Teferruat, Tafsilat, İlim, İncelik
- Tasfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtma, Temizleme, Ayıklama, Özleştirme
- Mukavemetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Tütsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhur, Duman, İçki
- Temelleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüs
- Okuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Razı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Bulan, Benimseyen, İsteyen, Onaşmış, Onaşık
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
- Kadeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam
- Düşüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Çıdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklim Göstermek, Sabretmek
- İttifak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Sıhhi İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Dalkavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Yaltakçı, Yardakçı, Şaklaban, Yağcı, Yaltak
- Elifine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam
- Yollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürümek
- Sıkıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dar, Dumanlı, Kara
- Doğrudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Çözümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analiz, Tahlil
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
- Korucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
- Primitivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkelci
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- İç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak, Ciğer, Dahil, Karın, Kucak, Mide, Muhteva, Sine, Yürek
- Parkur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarış Yolu
- Beceri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Ustalık, Maharet
- Üşüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Toplanmak, Yığışmak
- Merlanos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezgit Balığı
- İsabet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Değmek, Gelmek, Kazanmak, Rastlamak, Vurmak
- Payansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz
- Ölçüştürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- İtaatkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslimiyet
- Aut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış
- Kalıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orak
- Karar Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Bulunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşmek, Gezmek, Olmak, Yatmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü