Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Evrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül, İnkılap
- Telin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Kucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
- Küçük Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Alçaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
- Yamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömekçi, Nöker, Yardımcı, Yardak, Çırak
- Halk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratmak
- Meşguliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Edinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Sahip Olmak, Kazanmak, Olmak, Yapmak, İktisap Etmek
- Kızoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- İftira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak
- Tohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
- Kemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük
- Başarısızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvaffakiyetsizlik
- Yazıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız, Masum
- Yıkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumak, Temizlemek
- Işıldayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Tedbirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemli, Hesaplı
- Umde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlke, Prensip, Dayanak
- Bobin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarımlık, Makara
- Matlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluklaşmak
- Çeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Dingildek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- İrtihal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Muhip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seven, Dost
- İtiraz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Çıkma, Karşı Söyleme
- Mülahham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman
- Gösterme Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Bitki Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Botanik
- Laçkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Bollaşmak, Bozulmak
- Ebediyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
- Ashap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
- Vejetasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur, Bitki Örtüsü, Olgunlaşma
- Herze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Anlamsız, Saçma, Saçma Söz, Zevzeklik
- Kürtaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazıma, Uşak Saldırma, Uşak Salma
- Yetkinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
- Öbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deste, Grup, Küme, Yığın, Takım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü