Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkılık, Şerç
- Pekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılaşmak, Sertleşmek
- Gülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahkaha
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Popüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Güncel
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
- Makbuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alındı, Fiş, Kabız, Alıt
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
- Yüce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek
- Okullu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci
- Hav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pamuk
- Sebep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Menşe, Münasebet, Neden, Saik, Vesile, Gerekçe
- İleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra
- Katletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Bilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Network kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilişim Ağı
- Uyarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Haberdarlık Etmek
- Suiistifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
- Elbise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Ön Deyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehanet, Ön Söz
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
- Uçmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçuk
- Hemişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hep, Vızır Vızır
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Kılıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Arketip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkörnek
- Piknik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır Aşı, Seyir, Kır Yemeği
- Esaslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Doğru, Güzel
- Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- Tepeden İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Prim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükâfat, Kesenek, Ödül
- Dikleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikelmek
- Reha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Riziko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Risk, Çekince
- Pelteleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Kesenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aidat, İltizam
- Abonman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürüm
- Lep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Kenar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü