Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tutar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
- Yazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfiye
- Makam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orun, Ölçü, Huzur, Kat, Koltuk, Mesnet, Mevki, Post, Sandalye, Terane, Yer
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- İllüstrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeme
- Morfoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıbilim
- Mütekasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç
- Observasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Tepkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif
- Lütfeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Yoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, İstihlak Etmek
- Müktesebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanımlar
- İkiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa
- Kar Uçkunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığ
- Müsekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Sarfınazar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek
- Cümbüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenti, Eğlence, Şenlik
- Bırakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, İmtiyaz
- Aşkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçkin, Üstün, Çok, Fazla
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Anestezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyum Yitimi, Duyumsuzlaştırma
- Sây kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, İş, Çalışma
- Abone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcü
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Mazarrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Hırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldamak
- Yatılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leyli
- Yoldaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Yaren
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Omlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygana
- Nişane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah, Hedef, Eser, İz, Belirti
- Kalleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnamsız, İtibarsız
- Kifayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Handikap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pekent, Engel
- Mefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman, Muazzam
- Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Anlam, Atasözü
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Küfe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Dağ Bayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kır
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü